Yine Taksim, yine illegal örgütler, yine eylem yine ortalık savaş alanı, yakılan araçlar… Dağıtılan dükkanlar, taşlanan polisler…

Yine provokasyon ve yine ona çanak tutan, neye hizmet ettiğini sonunun nereye varacağını bilemeyen cehalet ekseninden kurtulamamış insanlar.

Bu film kaç kez oynandı. Kaç kez aynı senaryo pişirilip pişirilip önümüze konuldu. Kaç kez sonu hüsranla bitti.  Kaç canımız gitti bu gereksiz eylemlerde. Nice başbakanlarımızı ipe götürdü, nicelerini zehirledi. Niceleri genç yaşında toprağa girdi bu tür ithal provokatörlerin içimize saldığı eylemler neticesinde.

Ne zaman aklımızı başımıza alacağız? Tamam miting yapmak, tepkimizi dile getirmek anayasal hakkımız. Mitinglere insanların özgürce düşüncelerine ifade etmelerne karşı değilim! Vatandaşlık hakkıdır dileyen dilediği zaman miting, gösteri, grev gibi yasal haklarını kullanabilir. Buraya kadar her şey normal. Kimsenin lafı yok. Gidersin tepkini gösterirsin kimseye zarar vermeden amacına ulaşır dağılırsın. Polis aracı yakmak,  ambulans yağmalamak, dükkan dağıtmak, binaları ateşe vermekte neyin nesidir? Bu nasıl bir hak arayışıdır? Bunun hakla hukukla alakası yok bu resmen terör estirmektir! Bu resmen sandıkta bükemediğin bileği illegal yollarla bükmeye çalışmaktır!

Ne kadar gülünç duruma düştüğümüzün farkın damısınız? Dünya’nın bizi ne şekilde haber yaptığını okudunuz mu? Ülkemizin birliğini tehdit eden,  bölünmesini arzulayan çevrelerin ekmeğine yağ sürdüğünüzün farkında mısınız?

Bu iş artık siyasi görüş, saygı boyutunu aşmıştır. İşler çığırından çıkmış,  hukuk ve demokrasi taksim meydanlarında maalesef ezilmiştir.

Bu yapılanların akıl alır tarafı yok. Bu gün AKP’ye yapılanlar Yarın CHP’ye öbür gün diğerine… Tıpkı geçmişte Refah partisine, Doğru yola ve daha nicelerine yapıldığı gibi.  Daha kaç kez aynı oyunun parçası olacağız? Bu zihniyetten bizler ne zaman kurtulup rahat nefes alacağız?

Mesel bir ağaçla başlayıp nerelere geldi. Şimdi soruyorum bu ağaç için savaşanlar(!) yılbaşı ağaçlarında da aynı duyarlılığı gösteriyor mu? İzmir de fuar alanı yapılmak için katledilen onca ağaç için toplanılıp miting yapıldı mı? Her yıl hektarlarca ormanımız yanarak kül olurken ne kadar uyarlı davrandık tabiata ne derece saygı duyduk ve de en önemlisi hepimiz hayatımızda kaç ağaç diktik? Kaç yeşeren fidanımız var bu Dünya’ da? Bırakın ağaçları bahane edip terör estirmeyi. Eğer ağaçları bu kadar sevseydik her yıl bunca ormanımız yanmaz bunca kırtasiye israfımız olmazdı.

Bu duyarlılığı (!) tabi buna duyarlılık denirse Irak’ta kadınlar;  ‘’Ey insanlık neredesin’’ derken gösterebildik mi? Filistin de Arakan da insanlar diri diri yakılırken vicdanımız neredeydi? Soruyorum ağaç mı daha önemlidir insan mı? Tamam, ağaçları doğayı sevelim ama önceliklerimiz iyi belirleyelim.

******

Gelin şöyle taksim meydanın görüneninden çok, arkasındaki güçlere bir göz atalım.  Bu meydanda kim neyin peşinde bir bakalım.

Daha öncede defaten dile getirdim. Üzerinde yaşadığımız bu coğrafyada ikametin bedeli ağır. Asırlardır az hesaplar yapılmadı az oyunlar sergilenmedi bu coğrafya da bu oyunlara birde cehalet eklenip içerden destek buldu mu acılarımız katmerlendi yüreklerimiz daha fazla dağlandı. Taksim olaylarına nerelerden destek verildiğine, (yurt dışından yağan Twitler) dünya medyasında haberlerin ne şekilde servis edildiğine dikkatli baktığımızda bu karanlık masanın etrafında toplananları görmemiz zor değil. Bu taksim olayı sanıldığı gibi basit bir ağaç olayı değildir.

 Bu işin arkasında kimler mi var?

Klasik tabir ama olayda klasik olduğundan tekrar söylememde bi sakınca yok Ülkemizin gelişmesine ve huzuruna göz diken Avrupa,

Sıcak denizler gayesinde bir türlü vazgeçmeyen Rusya, fazla sivrilmemize razı olmayan Amerika, atalarımızdan yedikleri tokadın intikamı ile yanıp tutuşan haçlı ayakları ve en önemlisi içimizdeki boğazlardaki yalılarda kendini Türkiye’nin gerçek sahibi gören hainler.

Lütfen artık bu oyunlara alet olmayalım aklımızı başımıza alalım sıkıldık  artık. Az biraz geçmişi doğru okuyup ders alalım. Bir ağaç için birbirimizi kırmayalım.  Bir sorunumuz varsa demokrasi çerçevesinde kendi içimizde halledip dünyaya malzeme olmayalım.   İthal provokatörlerin oyununa gelmeyelim.

(Sözüm hukuka uygun şekilde hakkını arayan masum insanlara değildir.)

hayridemirel07@gmail.com