…Velhasıl bütün yönleriyle Haç’ın üstünlüğüyle geçen 100 yıl 2000’li yılların başında değişime uğradı. Türkiye olmak üzere bütün Müslüman coğrafyası uyandı. Ve rüzgâr bir kez daha Hilal’den yana esmeye başladı. Bu cümlelerle bitirmiştik bir önceki yazımızı. Kısaca geçen haftayı hatırlayacak olursak Müslümanlarla haçlılar arasında süregelen mücadelenin Osmanlı bölümünden başlayarak günümüze kadarki kısmını anlatmaya çalışmıştık. Özetle her bütünleşme istediğimizde Ortadoğu’ya açılmak istediğimizde liderlerimiz çeşitli kumpaslarla alaşağı edildiğinden dem vurmuştuk.
Bu sürecin sonuncusunu şimdilerde yaşıyoruz. Müslümanlar uyanıyor.
Bir kez daha Türkiye önderliğinde yeni bir Osmanlı hayali kuruyor. Önceki dönemlerde olduğu gibi bu seferde türlü kumpaslar sahnede.
Ancak bu defa durum biraz farklı. Her şeye ve herkese rağmen insanlar bilinçlenerek bu yolda daha emin adımlarla ilerliyor. Çünkü çıkarlar planlar oyunlar ve taraflar hiç olmadığı kadar ifşa olmuş durumda. Toros dağlarında bile insanlar gündemi takip edip gerçeği görüyor. İbreler hilalden yana ivme kazanırken haçın temsilcileri kuduruyor ve saldırıyor. Taksim, Adeviye, Suriye, kısaca Osmanlı emaresi gösteren her yer bu savaşın bir parçası. Ülkeler farklı olsa da savaş aynı. Tek dertleri var o da Müslümanlar arasına nifak tohumları ekerek birlik olmalarını engellemek. Ama bu sefer olmayacak. Bu defa biz kazanacağız. Kaptan koltuğunda biz oturup rotayı biz belirleyeceğiz.
İşte o zaman; hesabını soracağız Adeviye’nin Tahrir’in, Bosna’nın Cezayir’in, Doğu Türkistan’ın, hesabını soracağız Menderes’in Özal’ın Muhsin başkanın en önemlisi sağ sol diye kırdırılan 5 bin gencimizin doğuya ekilen nifaklarla 20 sinde dul kalan eşlerin babasının tabutu başında ağlayan çorapları delik Güneş bebeğin Müslüman görünüp samimiyetsiz Müslüman ülke liderlerinin. Dolarların içinde yüzerken görmezden geldiğiniz ve bilerek sessiz kaldığınız zulümlerin. Altın saraylarda lüks içinde iftar verirken Kabe’nin etrafında dilenen göremediğiniz çocukların, hangi Müslüman’I kaç dolara feda ettiğinizin de hesabını soracağız.
Hesabını soracağız çünkü hep böyle sürmeyecek ve de hep mazlum kalmayacağız. BİZ BİLİYORUZ Kİ ZAFER
İNANLARINDIR. VE DE ZAFER YAKINDIR.